Freelancer ve Serbest Meslek Anlayışı KANUNLAR

Gökhan TAYLAN

OpenCart-TR
Katılım
14 Tem 2010
Mesajlar
826
Tepkime puanı
0
Puanları
16
Konum
İzmir
Kanun Adı

GELİR VERGİSİ KANUNU

Madde No: 65

Kapsam

(202 sayılı Kanunun 31'inci maddesiyle değişen madde) Her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan kazançlar serbest meslek kazancıdır.

Serbest meslek faaliyeti; sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmıyan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır.

Tahkim işleri dolayısiyle hakemlerin aldıkları ücretler ile kollektif, adi komandit ve adi şirketler tarafından yapılan serbest meslek faaliyeti neticesinde doğan kazançlar da, serbest meslek kazancıdır.

Yani bu işler serbest meslek kazancıdır ve sürekli yapanlar doğrudan vergi ödevlisi olmalıdırlar. Bu konuda muafiyet için, gelir vergisi kanunun 9. maddesinde yazılı işler yine o madde sınırları çerçevesinde yapılmalıdır. Bunların vergi muafiyeti 94. madde kapsamında ödemeyi yapan vergi mükellefinin aşağıda yazılı bent uyarınca

b) Diğerlerinden, (2006/11449 sayılı B.K.K. ile %20 Yürürlük:; 01.01.2007)(3)

%20 vergi kesintisi yapmasını gerektirir. Şimdi bu kesinti için işi yaptıran vergi mükellefi, yapan ise vergiden muaf esnaf ya da fikir ya da sanat eseri sahibiolmalıdır. Taraflardan hiçbiri vergi mükellefi değilse, o zaman 94. madde kapsamında bir kesinti yapmaya gerek olmaz.

Özetle yazar, şair, programcı gibi telif kazancı olarak adlandırılan kazanç elde edenlerle, boyacı tesisetçı hizmetçi gibi konularda çalışan ve Gelir Vergisi Kanunu 9. Maddesi uyarınca esnaf muafiyetine giren i konularda freelance çalışanların vergi mükellefiyeti yoktur. Onlara ödeme yapan vergi mükellefleri, gider makbuzu imzalatarak 94. madde hükümlerine göre kesinti yaparlar. İşi yaptıran vergi mükellefi değilse, vergi ile ilgili bir konu doğmaz. Yani vergiyi doğuran olay meydana gelmez.
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Serbest Meslek Kazançları
Serbest meslek kazancının tarifi:

Madde 65 - (Değişik: 19/2/1963 - 202/31 md.)
Her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan kazançlar serbest meslek kazan-
cıdır.
Serbest meslek faaliyeti; sermayeden ziyade şahsi mesaiye ilmi veya mesleki
bilgiye veya ihtısasa dayanan ve ticari mahiyette olmıyan işlerin iş verene tabi
olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır.
Tahkim işleri dolayısiyle hakemlerin aldıkları ücretler ile kollektif, adi
komandit ve adi şirketler tarafından yapılan serbest meslek faaliyeti neticesin-
de doğan kazançlar da, serbest meslek kazancıdır.
Serbest meslek erbabı:

Madde 66 - Serbest meslek faaliyetini mütat meslek halinde ifa edenler, ser-
best meslek erbabıdır. Serbest meslek faaliyetinin yanında meslekten başka bir
iş veya görev ile devamlı olarak uğraşılması bu vasfı değiştirmez.
Bu maddenin uygulanmasında:
1. Gümrük Komisyoncuları, bilümum borsa ajan ve acentaları, noterler, noter-
lik görevini ifa ile mükellef olanlar;
-------------------
(1) 1.4.1994 tarih ve 94/5371 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla;ücretlilerin
eğitim,sağlık,gıda,giyim ve kira harcamalarına ilişkin özel gider indirimi 1994
yılına ait ücret gelirlerinin vergi matrahına uygulanmak üzere % 23 olarak tes-
pit edilmiştir.(Bkz.R.G.:5.4.1994-21896)
(2) 64 üncü maddesinin başlığında yer alan "Götürü usul:" ibaresi "Diğer ücret-
ler:", birinci fıkrasında yer alan "...Maliye Bakanlığınca tanzim edilecek
cetvellerde belirtilen iş nevilerine göre götürü olarak tespit edilir." ibaresi
"...takvim yılı başında geçerli olan ve sanayi kesiminde çalışan 16 yaşından
büyük işçiler için uygulanan asgari ücretin yıllık brüt tutarıdır.", 1 numaralı
bendinde yer alan "...götürü usulde tespit edilen ticaret, sanat ve serbest
meslek erbabı..." ibaresi "...basit usulde tespit edilen ticaret erbabı...",
5 numaralı bendinde geçen "...Maliye Bakanlığınca götürü ücret usulüne alı-
nanlar. "ibaresi" ...Maliye Bakanlığınca bu kapsama alınanlar.", diğer madde-
lerde (madde başlıkları dahil) geçen "götürü ücret" ibareleri "diğer ücret",
şeklinde 22/7/1998 tarih ve 4369 sayılı Kanunun 81 inci maddesiyle değiştiril-
miştir.
(3) 64 üncü maddenin birinci fıkrasının son ibaresi; "...brüt tutarıdır" şeklin-
de iken, 11/8/1999 tarih ve 4444 Sayılı Kanunun 13 üncü maddesiyle metne iş-
lendiği şekilde değiştirilmiştir.
2. Bizzat serbest, meslek erbabı tarifine girmemekle beraber serbest
meslek erbabını bir araya getirerek teşkilat kurmak veya bunlara sermaye temin
etmek suretiyle veya sair suretlerle serbest meslek kazancından hisse alanlar.
3. Serbest meslek faaliyetinde bulunan kollektif ve adi şirketlerde
ortaklar, adi komandit şirketlerde komanditeler;
4. (Ek: 22/7/1998 - 4369/36 md.) Dava vekilleri, müşavirler, diş protezci-
leri, kurumlar ve tüccarlarla serbest meslek erbabının ticari ve mesleki iş-
lerini takip edenler ve konser veren müzük sanatçıları;
5. (Ek: 22/7/1998 - 4369/36 md.) Vergi Usul Kanununun 155 inci maddesinde
belirtilen şartlardan en az ikisini taşıyan ebe, sünnetçi, sağlık memuru,
arzuhalci, rehber gibi mesleki faaliyette bulunanlar (Şartlardan en az ikisini
taşımayanlar ile köylerde veya son nüfus sayımına göre belediye içi nüfusu
5.000`i aşmayan yerlerde faaliyette bulunanların bu faaliyetlerine ilişkin
kazançları gelir vergisinden muaftır);
Bu işleri dolayısiyle serbest meslek erbabı sayılırlar.
Serbest meslek kazancının tesbiti:

Madde 67 - Serbest meslek kazancı bir hesap dönemi içinde serbest meslek
faaliyeti karşılığı olarak tahsil edilen para ve ayınlar ve diğer suretlerle
sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerden bu faaliyet dolayısiyle
yapılan giderler indirildikten sonra kalan farktır.
Müşteri veya müvekkilinden, serbest meslek faaliyeti ile ilgili olmak üzere
para ve ayın şeklinde alınan gider karşılıkları kazanca ilave edilir.
(Ek: 24/12/1980-2361/46 md.) Amortismana tabi iktisadi kıymetlerin elden
çıkarılması halinde Vergi Usul Kanununun 328 inci maddesine göre hesaplanan
müspet fark kazanca eklenir.
Vergi, resim, harç, keşif, şahitlik, bilirkişilik ve ekspertiz gibi hususla-
ra harcanmak üzere müşteri veya müvekkilden alınan ve tamamen bu hususlara sarf
edilen para ve ayınlar kazanç sayılmaz.
(Değişik: 19/2/1963-202/32 md.) Serbest meslek erbabı, mesleki kazançlarını
Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre tuttukları "Serbest meslek kazanç defteri" ne
istinaden tesbit ederler. (...) (1)
65 inci maddenin son fıkrasında yazılı şirketler de mesleki kazançlarını
"Serbest meslek kazanç defteri" üzerinden tesbit ederler. Bu şirketlerin bilanço
esasına göre tuttukları defterler serbest meslek kazancı defteri yerine geçer.
Serbest meslek erbabı için:
1 - Ittıla hasıl etmeleri kaydiyle, namlarına, kamu müessesesine, icra dai-
resine, bankaya, notere veya postaya para yatırılması;
2 - Serbest meslek kazancı olarak doğan alacağın başka bir şahsa temliki
(Temlikin ivazlı olup olmadığına bakılmaz.İvazlı temliklerde ivazın tahsil şartı
aranmaz.) veya müşterisine olan borcu ile takası;
Tahsil hükmündedir.
Yabancı parasiyle yapılan ödemeler, ödeme gününün borsa rayici ile borsada,
rayici yoksa Maliye Bakanlığınca tesbit edilecek kur üzerinden Türk parasına
çevrilir.
(Ek: 19/2/1963-202/32 md.) Biletle girilen yerlerde faaliyette bulunan dar
mükellefiyete tabi serbest meslek erbabı diledikleri takdirde, bilet bedelleri
tutarından, bu bedellere dahil resimler düşüldükten sonra kalan miktarın yarısı
safi kazanç sayılmak suretiyle vergilendirilirler.
Mesleki giderler: (1)

Madde 68 - (Değişik: 19/2/1963-202/33 md.)
Serbest meslek kazancının tesbitinde aşağıda yazılı giderler hasılattan
indirilir:
1. Mesleki faaliyetin icrasına tahsis edilen işyeri kirası (İkametgahları-
nın bir kısmını işyeri olarak kullananlar, ikametgahın tamamı için ödedikleri
kira ile ısıtma ve aydınlatma gibi sair masrafların yarısını indirebilirler. İş-
yeri kendi mülkü olanlar kira yerine amortismanı, ikametgahı kendi mülkü olup
bunun bir kısmını işyeri olarak kullananlar amortismanın yarısını gider yazabi-
lirler);
2. (Değişik: 31/12/1982-2772/6 md.) Mesleki kazancın elde edilmesi ve idame
ettirilmesi için ödenen aydınlatma, ısıtma, telefon, kırtasiye giderleri, müs-
tahdem ücretleri, meslek, ilan ve reklam vergileri ile işyeriyle ilgili ayni
vergi, resim ve harçlar;
3. Mesleki faaliyetin ifasında başkalarına gördürülen hizmetler için ödenen
paralar;
4. Alınan meslek kitapları ve meslek dergileri için ödenen bedeller ve mes-
leki teşekküllere ödenen aidat;
5. Mesleki faaliyetle ilgili seyahat ve ikamet giderleri (Seyahat maksadının
gerektirdiği süre ile sınırlı olmak şartiyle);
----------------
(1) Parantez içinde yer alan "(69 uncu madde hükmü mahfuzdur)" ibaresi,
22/7/1998 tarih ve 4369 Sayılı Kanunun 82 nci maddesi ile yürürlükten
kaldırılmıştır.
6. Meslekin ifasına lüzumlu aletlerin, eczaların ve sair maddelerin tedariki
için yapılan giderler;
7. (Değişik: 24/12/1980-2361/47 md.) Mesleki faaliyette kullanılan tesisat
ve demirbaş eşya için Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre ayrılan amortismanlar
(Amortismana tabi iktisadi kıymetlerin elden çıkarılması halinde mezkür kanunun
328 inci maddesine göre hesaplanacak zararlar dahil);
8. (Değişik: 24/12/1980-2361/47 md.) Serbest meslek faaliyetleri dolayısıyla
emekli sandıklarına ödenen giriş ve emeklilik aidatları;
9. Mesleki faaliyetle ilgili olarak kanun, ilam ve mukavelenameye göre öde-
nen tazminatlar;
10. (Değişik: 22/7/1998-4369/37 md.) İşle ilgili olarak şehir içi ulaşım,
posta, telgraf ve odabaşı ücretleri gibi müteferrik giderler ile envantere dahil
olan binek otomobillerinin giderleri ve Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre
ayrılan amortismanları.
(Değişik: 24/12/1980-2361/47 md.) Her türlü para cezaları ve vergi cezaları
ile serbest meslek erbabının suçlarından doğan tazminatlar gider olarak indiri-
lemez.
Götürü usul:

Madde 69 - (Mülga: 22/7/1998 - 4369/82 md.)
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Freelance ne demek? Önce şunu bir acıklıyalımda kültürümüz gelişsin.

Dilimize İngilizceden giren bu kelime ne anlama geliyor acaba, hiç merak ettin mi? Şimdi biraz bu kelimenin kökenine bakalım ve ne demek olduğunu iyice anlayalım. İki ayrı kelime olan free (boş, bedava) ve lance (mızrak) kelimeleri ilk olarak 18.yy.da Sir Walter Scott tarafından “paralı asker” anlamına gelecek şekilde kullanılmış. 19.yy.da da yazar ve şair olan Ernest William Hornung sıfat olarak “kalitesiz” anlamında kullanmış. Zaman içinde paralı asker anlamından uzaklaşarak “serbest çalışan” anlamında kullanılmış. Şimdi freelance kelimesi işyerine gitmeden kendi evinde çalışmak, dolayısıyla birçok işi aynı anda yapabilmek; yani çalışma kurallarını ve koşullarını çalışanın kendisi belirlemesi anlamına geliyor. Eğer diyorsan ki ben işe gitmek, her gün erkenden belirli saatlerde kalkmak, günümün çoğunu evimden uzakta işyerinde geçirmek istemiyorum, o zaman freelance çalışmak tam senlik! Uzat ayaklarını, al bilgisayarını kucağına, istediğin saatte yat, istediğin saatte kalk, keyif senin keyfin!

Bu çalışma şeklini daha çok belirli normlara bağlı kalmak istemeyen insanlar tercih ediyor. Çünkü burada çalışma saatlerini ve izleyeceğin yolu kendin belirliyorsun. Bir işi kabul ettiğinde o işi nasıl yapacağın sana kalmış bir şey. Kimse sana neden böyle yapmıyorsun, ben bu yöntemi kullanmanı istiyorum gibilerinden sorular soramaz, ya da isteklerde bulunamaz. Kuralları sen koyduğun için işveren sana uymak zorunda. Ayrıca bu yöntem senin bir şirkete bağlı kalmamanı, aynı anda birçok işverenle çalışacağından birden çok iş hakkında deneyim sahibi olmanı da sağlıyor.

Freelance çalışma alanları daha çok bilgi işlem, gazetecilik, çevirmenlik ve danışmanlık alanında yoğunlaşıyor; çünkü bu alanlarla alakalı işler genel olarak belirli bir ofis çalışması gerektirmiyor ve internet aracılığıyla işverenlere kolaylıkla ulaşılabiliyor. Örneğin bir köşe yazarı günlük yazılarını evinden yazıp yazdıklarını internetten gönderebiliyor ve böylece ofise gitmesine hiç gerek kalmıyor. Ayrıca bu yazar tamamen bu şirkete bağlı kalmak zorunda değil, istediği başka bir işi de yine evinden yapabilir. Böylece aynı anda birden çok işveren için çalışmış olur.

Nasıl iş bulabilir, nasıl freelance çalışabilirsin?

Nasıl freelance çalışabilirsin hiç düşündün mü? En azından nasıl sesini duyuracak ve bir freelancer olduğunu insanlara haykıracaksın? Çoğu freelancerın kullandığı yöntem bir web sitesi kurmak, burada freelancer, yani serbest çalışan olduğunu belirtmek ve ayrıca daha önce yaptığı işleri bu sitede yayınlayarak işverenlerin o kişi hakkında bilgi sahibi olmasını sağlamak. İlk iş sen de böyle bir site kurabilir, CVni, özgeçmişini ve daha önceki deneyimlerini burada yayınlayabilirsin. Böylece günümüzde her şeyi kolaylaştıran internet sayesinde işverenler seni fark edecek ve isterlerse seninle irtibata geçecekler. Şunu da hatırında tut: Ne kadar çok iş yaparsan o kadar çok tanınır, o kadar çok iş imkânı sana sunulur.

Bir başka yöntemde hepimizin bildiği iş arama sitelerine üye olmak, buraya CVni bırakarak, devamlı bu siteleri takip ederek istediğin iş için başvuruda bulunmak. Ya da ben iş aramam, onlar beni arasın der; freelancer arayanların CVni görüp seninle irtibata geçmelerini beklersin.

Avantajları ve dezavantajları neler?

Freelance çalışma ülkemizde çok popüler bir yöntem olmadığından bu işin hem avantajları hem de dezavantajları mevcut; kişinin beklentileriyle ortaya çıkan sonuç birbirlerinden farklı olabilir. Bu yüzden bu şekilde çalışacak birinin gözlerini kapatıp risk alması ve doğabilecek her türlü olumsuzluğa karşı hazırlıklı olması gerekiyor. Öncelikle avantajlarından bahsedelim de biraz olsun için rahatlasın. Bu işin birçok olumlu tarafı var. Öncelikle yaptığın işlerin hepsini kendin seçtiğin ve bir yere bağlı kalmak zorunda olmadığın için yaptığın işten zevk alıyorsun. Kendi programını kendin belirliyor; işini hayatına uydurabiliyorsun. İşini zamanında teslim ettiğin sürece hangi gün hangi saatte, kaç saat çalışacağına kendin karar verebiliyorsun. En önemli avantajlarından biri kendi evinden çalışmak, istediğin kadar uyumak, erken kalkmak zorunda olmamak.

Serbest çalışmanın bu keyif verici avantajlarının yanında seni düşündürerek karamsarlığa sürükleyebilecek olumsuz yönleri de var. En önemlisi yapacağın işin belirsizliği. Bu şu demek oluyor: Yaptığın işler çoğu zaman kısa süreli olduğu için hemen iş bulman zor olabilir, bu da kazancını etkileyecek büyük bir sorun yaratır. Geleceğine yön verecek kazanç faktörü belirsizleştiğinde, otomatik olarak bu işten soğuyorsun. İkincisi bir şirkete tamamen bağlı olmadığından sağlık sigortası ve emeklilik gibi imkânlardan faydalanamaman. Hem sağlık masraflarının hem de emeklilik ödemelerinin karşılanması senin için önemliyse çok zorlanacağın aşikâr. Bir gün sen de uzun yıllar süren iş hayatı sonunda yorulacaksın ve evinde dinlenmek isteyeceksin. Bu durumda sigortanın ve emeklilik maaşının olması gerekecek. İşte bu bağlamda yıllarca freelancer olarak çalışmanın sana pek bir faydası dokunmayacak. Bu işin bir de sosyal yönden dezavantajı var. Toplumun freelance çalışanlara bakışı pek de iç açıcı değil; freelancerlara işsiz muamelesi yapılıyor ve bu kişisel bir başarısızlık olarak değerlendiriliyor. Bu kişiler evlerinde ya da kendi istedikleri başka bir yerde çalıştıkları için bu bir ciddiyetsizlik olarak algılanıyor.

Evet, bir freelancer olmanın avantaj ve dezavantajlarını da öğrendin. Bu noktada yapman gereken hayatının nasıl gelişmesini istediğini belirlemen; isteklerini kafanda oturtman ve freelancer olmanın sana uygun olup olmadığına kara vermen.
************************************************************

4817 Sayılı Yabancıların Çalışma İzinleri Hakkında Kanun 06.03.2003 tarih ve 25040 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır. Söz konusu Kanun ile birlikte, değişik kurumlarca çalışma izni verilmesinin oluşturduğu sakıncalar giderilmeye çalışılmış ve aynı zamanda çalışma izni prosedür ve işlemlerinin tek elde toplanması amaçlanmıştır.

4817 sayılı Kanun ile birlikte en geniş kapsamıyla üç tip çalışma izni düzenlenmiştir. Bunlar bağımlı çalışanların tabi olduğu süreli ve süresiz çalışma izni, bağımsız çalışma izni ve istisnai çalışma iznidir. Bağımlı çalışanlar yönünden Kanun, süreli veya şartları yerine getirmesi halinde süresiz çalışma izni verileceğini düzenlenmiştir. Süreli çalışma izni yabancının ikamet izninin süresi ile hizmet akdinin veya işin süresine göre, belirli bir işyeri veya işletmede ve belirli bir meslekte çalışmak üzere en çok bir yıl geçerli olmak üzere verilmektedir. Bir yıllık kanuni çalışma süresinden sonra, aynı işyeri veya işletme ve aynı meslekte çalışmak üzere çalışma izninin süresi üç yıla kadar uzatılabilmekte; üç yıllık kanuni çalışma süresinin sonunda, aynı meslekte ve dilediği işverenin yanında çalışmak üzere, çalışma izninin süresi altı yıla kadar uzatılabileceği hükme bağlanmıştır.

Türkiye’de en az sekiz yıl kanuni ve kesintisiz ikamet eden veya toplam altı yıllık kanuni çalışması olan yabancılara, iş piyasasındaki durum ve çalışma hayatındaki gelişmeler dikkate alınmaksızın ve belirli bir işletme, meslek, mülki veya coğrafi alanla sınırlandırılmaksızın süresiz çalışma izni verilebilecektir. Türkiye’de en az beş yıl kanuni ve kesintisiz olarak ikamet etmiş olmaları koşuluyla bir işverene bağımlı olarak çalışmayan yabancılar için bağımsız çalışma izni verilecektir.4817 sayılı Kanunun 8. maddesinde belirtilen yabancılar için istisnai çalışma izninin verileceği hüküm altına alınmıştır. Bu kişilerin izinleri bağımlı ve bağımsız çalışanlardan farklı olarak, süre bakımından bir sınırlamaya tabi olmayacaktır.

Yabancılar, çalışma izni başvurularını uyruğunda bulundukları veya daimi ikamet ettikleri ülkedeki Türkiye Cumhuriyeti temsilciliklerine yaparlar. Söz konusu başvuruyu takiben, ilgili temsilcilik tarafından başvuru evrakı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na iletilir. Yabancının temsilciliğe başvurma tarihinden itibaren üç gün içinde, Kanun tarafından öngörülen belgeler yabancının çalışacağı işverence Bakanlığa intikal ettirilir. Yurtdışı başvuru neticesinde Bakanlıkça çalışma izni verilmesinden sonra, yabancı doksan gün içinde ilgili temsilcilikten ülkeye giriş vizesi (çalışma vizesi) talebinde bulunması gereklidir.

Ancak en az altı ay süreli ikamet tezkeresi almış ve bu süresi sona ermemiş olan yabancılar veya bunların işverenleri, başvurularını yurt dışındaki temsilciliğe yapmadan doğrudan Bakanlığa yapabilirler. Ayrıca bu tür başvuruda çalışma izni temin edildikten sonra, ayrıca çalışma vizesi talebinde bulunmaya gerek yoktur. Çalışma izni süre uzatım talebi de, izin süresinin sona ermesinden itibaren en geç on beş gün içinde veya iznin sona erme tarihinden en erken iki ay öncesine kadar Bakanlığa yapılabilecektir. Bakanlık; başvuruları doksan gün içinde neticelendirmekle mükelleftir. Ancak eksik tespit edildiği takdirde, doksan günlük süre eksik evrakın tamamlandığı tarihten itibaren başlayacaktır. Bakanlık; yabancının Türkiye’de istihdamının güvenlik vb. açılardan sakınca oluşturup oluşturmayacağı konusunda ilgili birimlerden görüş talep edebilir.

Bakanlık tarafından yapılan inceleme ve araştırma neticesinde, izin talebinin reddine veya kabulüne karar verilebilir. İzin talebinin kabulü halinde yabancılar, yurt dışı başvuru halinde çalışma vizesi aldıktan sonra, yurt içi başvuru halinde ise doğrudan doğruya ilgili Emniyet Müdürlüklerine başvurarak ikamet izinlerini temin edebilirler. İzin talebinin reddine karar verilmesi halinde ise, ilgililer ret kararının tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içerisinde Bakanlığa itiraz edebilirler ve Bakanlık tarafından itirazın reddine karar verilmesi halinde ise idari yargıya başvurabileceklerdir

4817 Sayılı Kanun’un yürürlüğe girmesiyle birlikte Yabancıların Çalışma İznine ilişkin prosedür tek bir çatı altına toplanmıştır. Söz konusu Kanun öncesinde izinler Hazine Müsteşarlığı Yabancı Sermaye Genel Müdürlüğü tarafından verilmekteyken, yapılan değişiklikle çalışma izinleri Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yetkisi alanına dâhil edilmiştir. Mevzuatın ve yetkili makamın tek elde toplanması kanımızca olumlu bir adımdır. Süreç içerisinde, belki de en çok sakınca doğuran husus, ilk defa izin alınması halinde, çalışma izni inceleme süresi olan doksan günlük müddette, yabancının hukuki statüsünün belirsizliğidir. Diğer bir ifadeyle çalışma izni başvurusu yapılmış ancak başvurusu henüz incelemede olan yabancı, işveren yanında çalışmaya başlayabilecek midir? Başlayabilirse sosyal güvenlik anlamında buna ilişkin sonuçlar ne olacaktır? Uygulamada, çalışma ve ikamet izni alınmadan SSK’ ya gerekli müracaatta bulunulamadığı görülmektedir.

Şu halde, Kanundaki bu açıklığın giderilmesi gerekmektedir. Bu yönde bir öneri olarak da, başvuru tarihi itibariyle çalışma izni neticesine kadar, yabancının ilgili işveren yanında çalışabileceğine kanuni zemin hazırlamak yukarıda belirttiğimiz sorunların bertarafı açısından ileri sürülebilir. Aynı zamanda, ülkemizde görev yapacak yabancı uyruklu mühendisler için, Türkiye Mimarlar ve Mühendisler Odasına kayıt şartı aranmakta, odaya kayıt olunması için ise üniversite diplomasının Yüksek Öğretim Kurulu tarafından onaylanması gerekmektedir. Bu prosedür oldukça uzun süreli bir zamanı gerektirmektedir. Ancak unutulmaması gereken husus bu süreç zarfında yabancının hukuki statüsünde belirsizlik devam etmektedir. Bu yüzden yabancı uyruklu mühendisler için en azından bu süreç içinde hukuki statülerinin belirlenmesi konusunda yasal bir düzenleme yapılması yerinde olacaktır
************************************************************

c.Bağımsız Çalışma İzni

Yabancıların Türkiye’de en az beş yıl kanuni ve kesintisiz ikamet etmiş olmaları, çalışmalarının ekonomik kalkınma açısından katma değer yaratması ve istihdam üzerinde olumlu etki yapacak olması koşulu ile verilen izindir.

Bağımsız çalışma izni için gerekli olan Türkiye’de en az beş yıl kanunî ve kesintisiz ikamet ettiğine ilişkin tespit ve bu belgenin gerektiğinde emniyet makamlarınca tanziminde, genelgenin kanunî ve kesintisiz ikameti gösterir belgenin tanzimi ve ibrazına ilişkin usullerin belirlendiği “G” bölümüne göre hareket edilecektir. (Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, ilgili valilik)

Bağımsız çalışma izni almış olan yabancıların çalışma amaçlı ikamet tezkereleri, yabancının talebi de dikkate alınarak, her defasında resen beş yıla kadar verilebilecek ancak pasaport süresi aşılmayacaktır. (YÇİHKUY Md.39) (ilgili valilik)

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca bağımsız çalışma izni verilmiş olan bir yabancının millî güvenlik, kamu düzeni, kamu sağlığı ve genel ahlak açısından ikametinin uzatılmasında sakınca görüldüğü takdirde yabancıların durumu Bakanlığa aktarılarak alınacak talimata göre işlem yapılacaktır.(ilgili valilik)

Bakanlıkta yapılacak değerlendirmeden sonra, ikametinin uzatılması uygun görülmeyen yabancılar hakkında bağımsız çalışma izninin iptali için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına bilgi verilir.(YÇİHKUY Md.39) (İçişleri Bakanlığı)

Bağımsız çalışma izni verilmesi için müracaat eden yabancıya, izin işlemlerini tamamlayabilmesini teminen verildiği tarihten itibaren üç ay süreyle geçerli “Bağımsız Çalışma İzni Müracaat Belgesi” verileceğinden (YÇİHKUY Md.41/42), vize veya vize muafiyet süresi yeterli olmayanlara müracaat etmeleri halinde “belge geçerlilik süresini aşmamak” kaydı ile ikamet tezkeresi resen tanzim edilecektir.(ilgili valilik)

Yabancıya bağımsız çalışma izni verilmemesi halinde, ticaret sicil kayıtlarını tutan makama ve yabancının Türkiye’deki durumunun ikamet izni açısından değerlendirilebilmesi ve gerektiğinde yabancının izinsiz ikametinin önlenmesi amacıyla Bakanlıkça emniyet makamlarına bilgi verilir.(YÇİHKUY Md.42)(Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı )
************************************************************************************************************************************************************************************

İÇİŞLERİ BAKANLIĞI

Emniyet Genel Müdürlüğü

Genelge No : 155
Genelge Tarihi : 02.10.2003
Sayı : B.05.1.EGM.0.13.05.03.

Konu : Yabancıların Çalışma İzinleri, Çalışma Vizeleri ve İkamet Tezkereleri.

D O S Y A

İLGİ :

a) 4817 Sayılı Yabancıların Çalışma İzinleri Hakkında Kanun.
b) 29.08.2003 tarih ve 25214 sayı ile Resmi Gazete’de yayımlanan Yabancıların Çalışma İzinleri Hakkında Kanunun Uygulama Yönetmeliği.
c) 29.08.2003 tarih ve 25214 sayı ile Resmi Gazete’de yayımlanan Doğrudan Yabancı Yatırımlarda Yabancı Uyruklu Personel İstihdamı Hakkında Yönetmelik.
d) 17.07.2000 tarih ve 162 sayılı genelgemiz.
e) 20.03.2003 tarih ve 49 sayılı genelgemiz.
f) 15.08.2003 tarih ve 130 sayılı genelgemiz.

Bugüne kadar yabancıların Türkiye’de çalışma izinleri işlemleri, 71 Kanun ve yine bazı kanunlara dayanılarak çıkarılan Yönetmelikler çerçevesinde yürütüle gelmiştir.

Bu nedenle;

-Mevzuat dağınıklığını gidermek;
-Etkin denetim mekanizması oluşturmak,
-Denetimle birlikte caydırıcı cezalar tatbik etmek,
-Bürokratik işlemlerden kaynaklanan gecikmeleri azaltmak,
-Bu konuda bir veri bankası oluşturabilmek,
-Yabancıların çalışma izinlerini AB müktesebatı ile uyumlu hale getirmek,
-Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu gerçek yabancı işgücünün Türkiye’ye gelmesini sağlamak,

amacı ile hazırlanan “4817 Sayılı Yabancıların Çalışma İzinleri Hakkında Kanun” 06.03.2003 tarihinde 25040 sayı ile, bu Kanunun 22 nci maddesine istinaden hazırlanan “Yabancıların Çalışma İzinleri Hakkında Kanunun Uygulama Yönetmeliği” (YÇİHKUY)’de 29.08.2003 tarihinde 25214 sayı ile Resmî Gazete’de yayımlanmış, 06.09.2003 tarihinden itibaren gerek Kanun gerekse Yönetmelik yürürlüğe girmiştir.

Bunun yanında, yukarıdaki düzenlemelere paralel olarak 4817 Sayılı Kanunun 23 ncü maddesi uyarınca, “Doğrudan Yabancı Yatırımlarda Yabancı Uyruklu Personel İstihdamı Hakkında Yönetmelik” (DYYYUPİHY)’de 29.08.2003 tarih ve 25214 sayı ile Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlük kazanmıştır.(Anılan Kanun ve Yönetmelikler ile başvuruda istenilen belge formlar Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının www.csgb.gov.tr adresinden temin edilebilir.)

Dolayısıyla, yabancıların Türkiye’de çalışma izinleri ile ilgili işlemlerde yeni bir döneme girilmiş olup, bundan böyle yabancıların çalışma izni işlemleri aşağıda belirlenen usul ve esaslar üzerinden yürütülecektir:

A-ÇALIŞMA İZNİ BAŞVURULARI

Yabancılar çalışma izni başvurularını yurt dışından Türkiye Cumhuriyeti temsilciliklerine,

Türkiye’de öğrenim amacıyla verilen ikamet izinleri hariç en az 6 ay süreli ikamet izni almış olup da bu süresi sona ermemiş olan yabancılar veya bunların işverenleri ise yurt içinden Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına doğrudan yapabileceklerdir.(YÇİHKUY Md.6-7)

Ancak, turistik vize ya da çalışma amacı dışındaki vizelerle veya iki ülke arasındaki vize muafiyeti programı ve diğer vize kolaylıklarından yararlanarak Türkiye’ye gelmiş olan ve ikamet tezkeresi olmayan yabancıların, çalışma izni için yurt içinden başvuruları alınmaz.(YÇİHKUY Md.7) (Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı )

Diğer taraftan, özellik arzeden doğrudan yabancı yatırımlarda istihdam edilecek kilit personel statüsündeki yabancılar veya bunların işverenleri; yabancının Türkiye’de yasal olarak bulunması halinde, çalışma izni müracaatlarını doğrudan Bakanlığa yapabilirler.(DYYYUPİHY Md.8) (Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı )

B-ÇALIŞMA İZİNLERİNİN VERİLMESİ

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, ilgili bakanlık ve mercilerin görüşlerini de dikkate almak suretiyle çalışma izni başvurusunu sonuçlandırır. Çalışma izni kararı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından yurtdışından yapılan başvurularda başvuru yapan yabancıya iletilmek üzere Türkiye Cumhuriyeti temsilciliklerine, yurtiçinden yapılan başvurularda ise yabancıya veya işverene bildirilir.(YÇİHKUY Md.18) (Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı )

Bunun yanında, çalışma iznine ilişkin olumlu kararlar, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından ikamet izni işlemleri için yabancının çalışacağı işyerinin bulunduğu valiliğe, bağımsız çalışma izni verilen yabancılar için ise yabancının ikamet ettiği valiliğe bildirilir. (YÇİHKUY Md.i8) (Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı)

C-ÇALIŞMA İZİNLERİNİN GEÇERLİLİĞİ

Bilindiği üzere, 5683 Sayılı Yabancıların Türkiye’de İkamet ve Seyahatleri Hakkında Kanunun 3 ncü maddesi uyarınca, ilgili kurumlarca verilen çalışma izinleri, emniyet makamlarından alınacak “çalışma amaçlı ikamet tezkeresi” ile geçerlilik kazanmaktadır. Eskiden olduğu gibi Türkiye’de çalışacak bir yabancının sırası ile;

-Çalışma izni, (Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı)
-Çalışma vizesi, (Türkiye’nin dış temsilcilikleri)
-Çalışma amaçlı ikamet tezkeresi, (ilgili emniyet makamları)

alma işlemlerini tamamlamış olması gerekmektedir.

D- DIŞ TEMSİLCİLİKLERİMİZE YAPILAN ÇALIŞMA İZNİ VE ÇALIŞMA VİZESİ BAŞVURULARINDA İZLENECEK YÖNTEM

Dış temsilciliklerimiz kanalı ile çalışma izni ve çalışma vizesi ile buna bağlı olarak emniyet makamlarından çalışma meşruhatlı ikamet tezkeresi alınması sırasındaki bürokratik işlemlerin ortadan kaldırılması amacıyla 29.08.2003 tarihinde ilgili Bakanlıklar ile yapılan protokol uyarınca aşağıda belirlenen esaslara göre hareket edilmesi uygun görülmüştür:

Yurt dışından yapılan çalışma izni ve vizesine ilişkin müracaatlar Dışişleri Bakanlığı kanalı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve MİT Müsteşarlığına eş zamanlı olarak gönderilir.(Dışişleri Bakanlığı)

Bu talepler, Dışişleri Bakanlığının teleks mesajının tarihi esas alınarak, 30 gün içerisinde Bakanlığımızdan olumsuz bir cevap alınmadığı takdirde, ikamet tezkeresi verilmesine esas teşkil edecek çalışma izni ve çalışma vizesi hakkındaki görüşümüz olumlu kabul edilecektir. (Çalışma ve Sosyal Güvenlik, Dışişleri ve İçişleri Bakanlıkları )

Bunun yanında, yukarıdaki düzenlemelere paralel olarak 4817 Sayılı Kanunun 23 ncü maddesi uyarınca, “Doğrudan Yabancı Yatırımlarda Yabancı Uyruklu Personel İstihdamı Hakkında Yönetmelik” kapsamındaki çalışma izni ve vizesi taleplerinde bu süre on gün olarak kabul edilecektir.(Çalışma ve Sosyal Güvenlik, Dışişleri ve İçişleri Bakanlıkları )

E-ÇALIŞMA VİZESİ ŞARTI VE İSTİSNASI

a.Türkiye’de öğrenim amacıyla verilen ikamet izinleri hariç, herhangi bir sebebe istinaden en az altı ay süreli ikamet izni almış olup da bu izin süresi içerisinde çalışma izni verilmiş olan yabancılardan (çalışma izninin verildiği tarihte ikamet tezkeresinin süresi sona ermiş olan yabancılar ise çalışma vizesi almak zorundadırlar),

b. Süresi sona eren çalışma izninin uzatılması için, sürenin bitiminden itibaren en geç onbeş gün içinde uzatma başvurusunda bulunulması gerekmekte olup, bu süreden sonra yapılan uzatma başvuruları, ilk defa başvuru yapan yabancılara uygulanan esaslara tabi olacağından (YÇİHKUY Md.8) anılan süre içerisinde çalışma izni uzatma başvurusu kabul edilerek çalışma izin süresi uzatılan yabancılardan,

c.4817 Sayılı Kanunun 2 nci maddesinin b fıkrası ile kapsam dışı bırakılan ve kanunlarla verilen yetkiye dayanarak Bakanlıklar ile kamu kurum ve kuruluşlarında bizzat istihdam edilen yabancılardan,

Türkiye’nin dış temsilcilikleri kanalıyla çalışma vizesi almaları koşulu aranmaz.

F-ÇALIŞMA İZİNLERİNİN TÜRLERİ

a.Süreli Çalışma İzni

Belirli bir işyeri veya işletmede ve belirli bir meslekte çalışmak ve en çok bir yıl geçerli olmak üzere verilen izindir. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı süreli çalışma izninin geçerlilik alanının şehir, idarî sınır veya coğrafî bölge gibi girdileri baz alarak genişletebilme veya daraltma yetkisine sahiptir. Şayet böyle bir durum söz konusu ise Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bu kararını ilgili mercilere bildirir.

Bir yıllık kanunî çalışma süresinden sonra aynı iş yeri veya işletme ve aynı meslekte çalışmak üzere çalışma izninin süresi en fazla iki yıl daha; üç yıllık kanunî çalışma süresinin sonunda ise aynı meslekte dilediği iş verenin yanında çalışmak üzere çalışma izninin süresi en fazla üç yıl daha uzatılabilecektir. (Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı)

Çalışma izni ve çalışma vizesi işlemlerini tamamlayan yabancılara çalışma izin süresine paralel olarak, resen çalışma amaçlı ikamet tezkeresi tanzim edilecektir. Aynı şekilde, süresi bittiğinde de çalışma izni süresine paralel olarak resen uzatılacaktır.(ilgili valilik)

Türkiye’ye çalışmak üzere gelen bir yabancının eş ve bakmakla yükümlü olduğu çocuklarına da yabancının kendisi ile birlikte en az beş yıl kanuni ve kesintisiz ikamet etmiş olmaları koşuluyla Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından çalışma izni verilebilecektir. Ancak bunların çalışabilmleleri için öğrenci olmamaları koşulu aranacaktır. (YÇİHKUY Md.28-30) (Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, ilgili valilik)

En az beş yıllık kanunî ve kesintisiz ikamet koşulunun yerine getirilip getirilmediği ise emniyet makamlarından alınacak belge ile kanıtlanacaktır. Bu belgenin tanziminde, genelgenin kanunî ve kesintisiz ikameti gösterir belgenin tanzimi ve ibrazına ilişkin usullerin belirlendiği “G” bölümüne göre hareket edilecektir. (YÇİHKUY Md.29) (Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, ilgili valilik)

b.Süresiz Çalışma İzni

Türkiye’de en az sekiz yıl kanuni ve kesintisiz ikamet eden veya toplam altı yıl kanunî çalışması olan yabancılara; belirli bir işletme, meslek, mülkî veya coğrafî alanla sınırlandırılmaksızın verilen izindir.

Süresiz çalışma izni için gerekli olan Türkiye’de en az sekiz yıl kanunî ve kesintisiz ikamet ettiğine ilişkin tespitte ve bu belgenin gerektiğinde emniyet makamlarınca tanziminde, genelgenin kanunî ve kesintisiz ikameti gösterir belgenin tanzimi ve ibrazına ilişkin usullerin belirlendiği “G” bölümüne göre hareket edilecektir. (Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, ilgili valilik)

Süresiz çalışma izni almış olan yabancıların çalışma amaçlı ikamet tezkereleri, yabancının talebi ve varsa sözleşme süresi dikkate alınarak, her defasında resen beş yıla kadar verilebilecek ancak pasaport süresi aşılmayacaktır. (YÇİHKUY Md.35) (ilgili valilik)

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca süresiz çalışma izni verilmiş olan bir yabancının millî güvenlik, kamu düzeni, kamu sağlığı ve genel ahlak açısından ikametinin uzatılmasında sakınca görüldüğü takdirde yabancıların durumu Bakanlığa aktarılarak alınacak talimata göre işlem yapılacaktır.(ilgili valilik)

Bakanlıkta yapılacak değerlendirmeden sonra, ikametinin uzatılması uygun görülmeyen yabancılar hakkında süresiz çalışma izninin iptali için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına bilgi verilir.(İçişleri Bakanlığı)

c.Bağımsız Çalışma İzni

Yabancıların Türkiye’de en az beş yıl kanuni ve kesintisiz ikamet etmiş olmaları, çalışmalarının ekonomik kalkınma açısından katma değer yaratması ve istihdam üzerinde olumlu etki yapacak olması koşulu ile verilen izindir.

Bağımsız çalışma izni için gerekli olan Türkiye’de en az beş yıl kanunî ve kesintisiz ikamet ettiğine ilişkin tespit ve bu belgenin gerektiğinde emniyet makamlarınca tanziminde, genelgenin kanunî ve kesintisiz ikameti gösterir belgenin tanzimi ve ibrazına ilişkin usullerin belirlendiği “G” bölümüne göre hareket edilecektir. (Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, ilgili valilik)

Bağımsız çalışma izni almış olan yabancıların çalışma amaçlı ikamet tezkereleri, yabancının talebi de dikkate alınarak, her defasında resen beş yıla kadar verilebilecek ancak pasaport süresi aşılmayacaktır. (YÇİHKUY Md.39) (ilgili valilik)

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca bağımsız çalışma izni verilmiş olan bir yabancının millî güvenlik, kamu düzeni, kamu sağlığı ve genel ahlak açısından ikametinin uzatılmasında sakınca görüldüğü takdirde yabancıların durumu Bakanlığa aktarılarak alınacak talimata göre işlem yapılacaktır.(ilgili valilik)

Bakanlıkta yapılacak değerlendirmeden sonra, ikametinin uzatılması uygun görülmeyen yabancılar hakkında bağımsız çalışma izninin iptali için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına bilgi verilir.(YÇİHKUY Md.39) (İçişleri Bakanlığı)

Bağımsız çalışma izni verilmesi için müracaat eden yabancıya, izin işlemlerini tamamlayabilmesini teminen verildiği tarihten itibaren üç ay süreyle geçerli “Bağımsız Çalışma İzni Müracaat Belgesi” verileceğinden (YÇİHKUY Md.41/42), vize veya vize muafiyet süresi yeterli olmayanlara müracaat etmeleri halinde “belge geçerlilik süresini aşmamak” kaydı ile ikamet tezkeresi resen tanzim edilecektir.(ilgili valilik)

Yabancıya bağımsız çalışma izni verilmemesi halinde, ticaret sicil kayıtlarını tutan makama ve yabancının Türkiye’deki durumunun ikamet izni açısından değerlendirilebilmesi ve gerektiğinde yabancının izinsiz ikametinin önlenmesi amacıyla Bakanlıkça emniyet makamlarına bilgi verilir.(YÇİHKUY Md.42)(Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı )

G-KANUNÎ VE KESİNTİSİZ İKAMETİ GÖSTERİR BELGENİN TANZİMİNE İLİŞKİN İŞLEMLER AŞAĞIDAKİ ŞEKİLDE YERİNE GETİRİLECEKTİR

Bilindiği üzere ikamet tezkereleri üzerinde dört defa uzatma işlemi yapılabilmektedir. Yabancının sahip olduğu ikamet tezkeresinin tetkikinden Yönetmelikte öngörülen süreler kadar ikamet izni aldığı anlaşılanlar hakkında emniyet makamlarından ayrıca bir belge istenilmesine gerek bulunmamaktadır. (Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı)

Ancak, ikamet tezkeresinin tetkikinden Yönetmelikte öngörülen süreler kadar kesintisiz ikamet izni aldığı anlaşılamayan, fakat Türkiye’de uzun süredir ikamet izni alarak oturduğunu ileri sürenlerden, emniyet makamları tarafından tanzim edillmiş bu durumunu gösteren belgeyi ibraz etmeleri istenecektir. (Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı )

Süreli çalışma iznine sahip yabancıların eş ve çocuklarının kanunî ve kesintisiz ikamet sürelerinin hesaplanmasında öğrenimde geçen süreler dikkate alınır.

Süresiz çalışma izini için gerekli olan, yabancının en az sekiz yıl kanuni ve kesintisiz ikamet etmiş olması koşulunun yerine getirilip getirilmediği hesaplanırken, öğrenimde geçen süreler dikkate alınmaz.

Ancak süresiz çalışma izni verilen yabancının beraberinde Türkiye’ye gelerek birlikte ikamet eden ve aynı zamanda öğrenim gören eş ve çocuklarının öğrenim süreleri ise ikametten sayılır. (YÇİHKUY Md.33) (Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, ilgili valilik)

Bağımsız çalışma izini için gerekli olan, yabancının beş yıl kanuni ve kesintisiz ikamet etmiş olması koşulunun yerine getirilip getirilmediği hesaplanırken öğrenimde geçen süreler dikkate alınmaz.(ilgili valilik)

Ancak, bağımsız çalışma izni verilen yabancının beraberinde Türkiye’ye gelerek birlikte ikamet eden aynı zamanda öğrenim gören eş ve çocuklarının öğrenim süreleri ise ikametten sayılır. (YÇİHKUY Md.38) (Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, ilgili valilik)

Bu tür taleplerde yabancının Türkiye’deki kesintisiz ikamet izni toplamı Kanunun 9, Yönetmeliğin 15 nci maddesine göre belirlenerek ilgiliye yazılı olarak verilecektir.

Kesintisiz ikamet izni süresinin hesaplanmasında yabancının Türkiye’de ikamet tezkeresi ile kalıp kalmadığı noktasına özellikle dikkat edilecektir. Türkiye’de bulunmasına rağmen ikamet tezkeresini altı aydan fazla süreyle temdit ettirmeyerek ikamet izni ihlalinde bulunan yabancıya kesintisiz ikamet izni belgesi verilmeyecektir.

Bunun dışında ikamet hesaplamasında toplam olarak yönetmelikde öngörülen süreyle ikamet izni almış olup da altı ayı aşmayan ikamet izni ihlalleri ile, ikamet tezkeresi olmasına rağmen altı aydan az veya fazla sürelerle Türkiye dışında kalmış olanlara anılan Kanun ve Yönetmelik uyarınca kesintisiz ikamet izni belgesi verilecektir.(YÇİHKUY Md.15) (ilgili valilik)

H-ÇALIŞMA İZİNLERİNDE İSTİSNALAR

Yukarıda açıklandığı üzere süresiz ve bağımsız çalışma izinlerinin verilebilmesi için kanuni ve kesintisiz olarak Türkiye’de belirli sürelerde ikamet etmiş olma şartı aranmaktadır.

Buna göre;

-Türk vatandaşı ile evli olanlara,
-Yerleşmiş Sayılan Yabancılar ve çocuklarına,
-Türk vatandaşlığını 403 Sayılı Kanunun 19, 27 ve 28 ncu maddeleri kapsamında kaybedenlere,
-Rüşt yaşını doldurmadan Türkiye’ye gelerek eğitimini Türkiye’de tamamlayanlara,
-2510 Sayılı İskân Kanunu kapsamında olanlara,
-Avrupa Birliği üyesi vatandaşları ile bunların eş ve çocuklarına,
-Büyükelçilik, konsolosluk ve uluslararası kuruluşların Türkiye’deki temsilciliklerinde görevlendirilenler ile eş ve çocuklarına,
-Bilimsel, kültürel ve sportif amaçlarla kısa süreli gelenlere ve
-Kilit personel niteliğindeki yabancılara çalışma izinleri istisnaî olarak verilebilecektir.(Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı) ((YÇİHKUY Md.43-53)

Bu çerçevede;

a. Türk vatandaşı ile evli olanlar

Türk vatandaşı ile evli olması nedeniyle istisnaî kapsamda çalışma izni almış olan yabancıların evli kalma süresi üç yılı doldurmadan evliliğin sona ermesi veya yapılacak araştırmada evliliğin aile birliği kurmak amacıyla yapılmadığının belirlenmesi durumunda çalışma izin belgesi geçerliliğini kaybedeceğinden (YÇİHKUY Md.44), bu izne istinaden verilmiş olan çalışma amaçlı ikamet tezkeresi iptal edilerek Bakanlığımız ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına bilgi verilecektir.(ilgili valilik)

b.Yerleşmiş sayılan yabancı ve çocukları

Yerleşmiş sayılan yabancı kavramından; ülkemize gelerek genelde tatil bölgelerine yerleşen ve buralarda gayrimenkul satın almış olanlar, ülkemizde kalmak ve fiilen yerleşmek niyetiyle gelmiş olanlar, Türkiye’yi kendi iradesi veya ailesine tabi olarak, şahsi hayatı için yakın ilişkiler kurduğu yer sayanlar, yine ülkemizi, ekonomik faaliyetleri, sosyal irtibatları ve yaşamak için hayatlarının merkezi haline getiren yabancılar gibi şartlardan bir veya birkaçını taşıyan yabancılar anlaşılacaktır.

Bu yabancılardan, Türkiye’de en az üç yıl süreyle kanunî ve kesintisiz ikamet izni bulunanlara talepleri halinde istisnai çalışma izni müracaatı için “Türkiye’de Yerleşik Sayılan Yabancı” olduğuna ilişkin belge verilecektir.(ilgili valilik)

Bununla birlikte, Türkiye’de yerleşmiş olan yabancıların Türk vatandaşı eşinden olan çocuklarının çalışma izinleri de istisnaî olarak verileceğinden, söz konusu çocuklara da talepleri halinde “Türkiye’de Yasal Olarak Bulunduklarına İlişkin Belge” düzenlenecektir.(ilgili valilik)

c. Türk vatandaşlığını kaybedenler

403 Sayılı Türk Vatandaşlığı Kanununun 19, 27 ve 28 nci maddeleri kapsamında bulunan yabancılara da istisnaî çalışma izni verilebileceğinden, bu yabancılar nüfus müdürlüklerinden veya Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünden bu konuda alacakları belgelerini ibraz ederler.(Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü, ilgili valilik)

d. 2510 Sayılı İskân Kanunu kapsamında olanlar;

2510 Sayılı İsyan Kanunu kapsamında olanlara da istisnaî çalışma izni verileceğinden, bu kapsamdaki çalışma izni talepleri, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından İçişleri Bakanlığına aktarılarak alınacak görüş doğrultusunda sonuçlandırılır.(Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı)

I-2527 SAYILI TÜRK SOYLU YABANCILARIN TÜRKİYE’DE MESLEK VE SANATLARINI SERBESTÇE YAPABİLMELERİNE, KAMU VEYA ÖZEL KURUM, KURULUŞ VEYA İŞYERLERİNDE ÇALIŞTIRILABİLMELERİNE İLİŞKİN KANUN KAPSAMINDA YAPILACAK ÇALIŞMA İZNİ BAŞVURULARI

Söz konusu Kanunun amacı; Türkiye’de ikamet eden Türk soylu yabancıların ihtiyaç duyulan meslek ve sanatları serbestçe yapabilmelerine, Türk Silahlı Kuvvetleri ve Güvenlik Teşkilâtı hariç olmak üzere kamu, özel kuruluş veya işyerlerinde bu meslek ve sanat dallarında çalıştırılabilmelerine imkân sağlamaktır.

4817 sayılı Kanundan önce, bu izinler Dışişleri ve ilgili bakanlıkların görüşleri alınarak İçişleri Bakanlığınca verilmekte iken, söz konusu Kanunun yürürlüğe girmesiyle bundan böyle bu izinler, İçişleri ve Dışişleri Bakanlıkları ile diğer ilgili bakanlık ve kuruluşların görüşleri alınarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca verilecektir.

Bugüne kadar valiliklerce alınmakta olan başvurular bundan böyle Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına yönlendirilecektir.(ilgili valilik)

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, yurt içinden çalışma izni başvurusunda bulunabilme hakkı bulunanların başvurularını alarak çalışma izni ile ilgili prosedürü başlatacak, diğerlerinin ise başvurularını dış temsilcilikler kanalı ile yapmaları hususunda yönlendirecektir.

Başvuruda bulunan yabancıların Türk soylu olup-olmadıklarının tespiti konusunda Dışişleri ve İçişleri Bakanlıkları ile MİT Müsteşarlığının görüşleri esas alınır.(Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı)

İ-BELGELİ TURİZM İŞLETMELERİNDE ÇALIŞACAKLAR

a.Başvuru;

2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu’nun 4817 Sayılı Kanunla değişik 18 inci maddesi kapsamında, “yabancı uzman personel” ve “yabancı sanatçılara” Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığının görüşleri alınarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca verilecek izinler için yapılacak başvurular, Yabancıların Çalışma İzinleri Hakkında Kanunun Uygulama Yönetmeliğinde belirtilen usule göre yapılacaktır.

b.Çalışma Vizesi Zorunluluğu ve İzlenecek Yöntem

Bu kapsamda çalışma izni alan yabancı sanatçıların, çalışma izni geçerlilik süresini uzattırma veya işyeri değişikliği nedeniyle yeni aldıkları çalışma iznine istinaden ikamet tezkeresi alabilmeleri veya mevcut tezkerelerinin süresini uzattırabilmeleri için, her defasında Türkiye’nin dış temsilciliklerinden çalışma vizesi alarak gelmeleri şartı aranır.(ilgili valilik)

Bu uyarıya, çalışma izin yazısı içerisinde yer verilir. (Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı)

Yabancılar veya yabancıyı çalıştıracak müesseseler iş yeri değişikliği veya izin süresini uzattırma başvurularını Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına yapabileceklerdir. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bu başvuruları değerlendirdikten sonra çalışma izni verilip verilmediğine ilişkin işlemlerin sonucunu Dışişleri Bakanlığına bildirir.(Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı)

Söz konusu yabancılar çalışma vizesi için dış temsilciliklerden başvuruda bulunurlar. Başvurular, Dışişleri Bakanlığı kanalı ile Bakanlığımıza intikal ettirilerek, diğer başvurularda olduğu gibi işlemler, 30 günlük bekleme süresi esas alınarak sonuçlandırılır.(Dışişleri Bakanlığı)

Yabancıya dış temsilciliğimizce çalışma vizesi verilebilmesi için çalışma vizesi ve çalışma izni taleplerinden her ikisinin de olumlu olması zorunludur. İkisinden biri olumsuz ise yabancıya çalışma vizesi verilmez. (Dışişleri Bakanlığı, Dış temsilcilik)

c.Çalışma izni Başvurularının Değerlendirmesinde Dikkat Edilecek Hususlar

İş sözleşmeleri; Türkçe ve Rusça olmak üzere en az iki dilde hazırlanmış olacaktır. (Şayet yabancının ana dilinde sözleşme imzalanacaksa, iş sözleşmesinin Türkçe ve ana dilde olmak üzere iki dilde yapılmış olması yeterlidir.)

İş sözleşmelerinde;

-Yabancı sanatçıların çalışma sürelerini müteakip memleketlerine dönüşlerinde dönüş biletleri ile yol masraflarının müesseselerince karşılanacağını taahhüt edeceklerine ilişkin kayıt,
-Ücretin her altı ayda bir değişen asgarî ücretten daha düşük olamayacağına ilişkin bir ibare,
-Vergi numarası,
-Çalışanın haklarının yanısıra, gerektiğinde danışılmak üzere 155 Polis İmdat numarası ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına bağlı Bölge Müdürlüklerinin irtibat telefonları, yer alacaktır.
-Yabancı sanatçı çalıştıracak Belgeli Turizm İşletmelerinin, bir önceki yıl için en az 40.000 ABD Doları veya muadili dövizi sağlamış olmaları ve bunu belgelemeleri, yeni açılacak işletmelerin ise müteakip yıl için anılan miktarda dövizi sağlayacaklarını taahhüt etmeleri gerekmektedir.
-Yabancı sanatçıların uluslar arası üne sahip veya aynı düzeyde yabancı işletmelerde program yaparak çalışmış sanatçılar ve topluluklar olduklarını gösteren bonservislerinin, usulüne uygun olup olmadığı tetkik edilerek, ciddiyeti konusunda tereddüt bulunan müesseselerin bonservisleriyle ilgili detaylı araştırma yapıldıktan sonra işlem sonuçlandırılacaktır.
-Yabancı sanatçıların çalışma izni başvurularında, yukarıda belirtilen hususların yerine getirilip getirilmediği incelenir, eksiklik bulunanlara çalışma izni verilmez.
-Yabancı sanatkârlara verilecek çalışma izinlerinde, çalışacakları yerin sahne kapasiteleri dikkate alınır. (Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı)

d.Söz konusu sanatçıların çalışma vizeleri;

-Bonservislerini aldıkları ajans ile ilgilerinin bulunup bulunmadığı, bonservisin usulüne uygun olup olmadığı,
-Türkiye’de çalışacakları yerin ismi ve bulunduğu şehir hakkında bilgi sahibi olup olmadıkları,
-Çalışma koşulları (maaş, mesai saatleri vs.) hakkında ayrıntılı bilgilerinin bulunup bulunmadığı ve alacakları maaşın asgari ücretin altında olup olmadığı,
-Aynı zamanda konsomasyon yapmayacakları hususlarında olumlu kanaat edinilmesi halinde verilecektir.(Dış Temsilcilik)

e.İkamet tezkerelerinin tanzimi;

Yabancıların ikamet tezkereleri;

-Çalışma izni almaları,
-Dış temsilciliklerden çalışma vizesi alarak gelmiş olmaları,

kaydı ile çalışma amaçlı ikamet tezkereleri resen tanzim edilecektir. (İlgili Valilik)

f.Konsomasyon Yapanlar;

Danıştay 6.Dairesinin 2001/2181, Ankara 9. Sulh Ceza Mahkemesinin 1999/00226, 1999/01051 ve 1999/01054 sayılı kararları uyarınca, Belgeli Turizm İşletmelerinde çalışacak sanatçı ve topluluklara statülerine uygun olarak çalışma izinlerinin verilmesi gerektiğinden, genel ahlakı ve kamu güvenliğinin sağlanması yönünden kamu esenliği ve kamu ahlâkı açısından yabancı sanatçılar ve topluluklarının sanatsal faaliyetlerinin dışında konsomasyon yapmalarına izin verilmeyecektir.

İkamet tezkerelerinin tanzimi sırasında ilgi (f) genelge ekinde Türkçe, İngilizce ve Rusça olarak hazırlanmış olan ve yabancı sanatçıların çalıştıkları süre içerisinde “konsomasyon yapmayacaklarına/yaptırmayacaklarına” dair metin, yabancı sanatçılara ve onları çalıştıracak işyeri yetkililerine veya sahiplerine tebliğ edilerek tebellüğ belgelerinin dosyalarında saklanması, verilen izne aykırı çalışan sanatçı ve çalıştıran iş yeri sahipleri hakkında yapılacak yasal takibatlar sırasında da bu metinlerin kanıt olarak kullanılması uygulamasına titizlikle devam edilecektir. (İlgili Valilik)

J- ÇALIŞMA İZNİ GEREKTİRMEYEN DURUMLAR VE SÜRELERİ :

Özel kanunlarda belirtilen hükümler saklı kalmak ve yabancı ile iş verenin diğer kanunlardan doğan yükümlülüklerini yerine getirmeleri kaydıyla, aşağıda belirtilen amaçlarla Türkiye’de bulunan yabancılar, öngörülen süreleri aşmadıkları sürece çalışma izni almazlar. (YÇİHKUY Md.55)

a)Türkiye’nin taraf olduğu ikili ya da çok taraflı sözleşmelerle çalışma izninden muaf tutulanlar, bu yabancılara Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından “Çalışma İzni Muafiyet Teyit Belgesi” verilir. Bu yabancıların ilk ikamet izinleri Bakanlık talimatı üzerine verilir. (Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, ilgili Valilik)

b)Bilimsel ve kültürel faaliyetler amacıyla bir aya kadar, sportif faaliyetler amacıyla da dört aya kadar olan süreler için yabancılar çalışma izni almazlar.

Yukarıda belirtilen süreleri aşan yabancıların çalışma izni almaları gerektiğinden (istisnaî çalışma izni verilebilmektedir) bunlara ancak çalışma izinlerine istinaden çalışma amaçlı ikamet tezkeresi düzenlenecektir.(Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, ilgili valilik)

c)Türkiye’ye ithal edilen makine ve teçhizatın montajı, bakım ve onarımı, kullanımına ilişkin eğitiminin verilmesi veya teçhizatı teslim almak amacıyla üç ayı geçmemek üzere gelenler.

d)Türkiye’den ihraç edilen ya da Türkiye’ye ithal edilen mal ve hizmetlerin kullanılmasına ilişkin eğitim amacıyla üç ayı geçmemek üzere Türkiye’de bulunanlar.

e)Türkiye’de fuar ve sirklerde gösteri yapacaklar ile bu tür organizasyonlarda görev alan ve süreleri üç ayı geçmemek üzere gelenler.

f)Üniversiteler ile kamu kurum ve kuruluşlarında bilgi ve görgülerini artırmak amacıyla üç ayı geçmemek üzere bulunanlar.

g)Bir ayı aşmayan ve sosyo-kültürel ve teknolojik alanlar ile eğitim konularında Türkiye’ye önemli hizmet ve katkı sağlayabilecek yabancılar.

(b, e ve g) maddeleri kapsamında konser, sirk, fuar ve diğer sosyo-kültürel ve teknolojik etkinlikler amacıyla Türkiye’ye gelen yabancıların söz konusu faaliyetlerine ilgili valililiğin uygun görüşleriyle izin verilecek, bu tür organizasyonlarda ilgi (e) genelgede öngörülen tedbirler eksiksiz olarak alınacaktır. Buna göre, bundan böyle yapılacak başvurular valiliklerde değerlendirilerek resen sonuçlandırılacağından, Bakanlığa sorulmayacak ve bu tür müracaatlar Bakanlığa yönlendirilmeyecektir.

Yukarıda sayılan yabancılar, geliş amaçlarını, ne kadar süreyle ve nerede bulunacaklarına ilişkin bilgileri bulundukları yerin emniyet makamlarına bildirirler. Bu bildirimlerde yabancının bizzat kendisinin başvuru zorunluluğu yoktur.

Emniyet makamları, ibraz edilen belgelerin yeterli olmadığı kanaatine varması halinde gerek yabancının kendisinden gerekse yabancının ilişkilendirildiği müessese veya firmalardan ek bilgi ve belge talebinde bulunacaktır. Talebin tutarlı olmadığının veya işin süresinin muafiyet süresi olarak öngörülen süreleri aşacağının anlaşılması durumunda, yabancının muafiyet kapsamındaki faaliyetlerine izin verilmeyecektir. (ilgili valilik)

Yine muafiyet kapsamında yer alan söz konusu yabancılara vize veya vize muafiyet süreleri yeterli ise muafiyet olarak öngörülen süreler içinde ikamet tezkeresi verilmez. Vize süreleri yeterli olmayanlara ise muafiyet süreleri aşılmamak kaydıyla ikamet tezkereleri resen tanzim edilir.

Yabancılar, muafiyet hükümlerinden aynı yıl içinde sadece bir kez yararlanabileceklerinden, muafiyet süreleri ikamet izni verilmek suretiyle uzatılmaz. (ilgili valilik)

Muafiyet hükümlerine tabi olup ta mimar, mühendis ve şehir plâncısı sıfatıyla hizmet görecek yabancıların, görev sürelerinin bir ayı aşması durumunda çalışma izni usulleri uygulanır.

Muafiyet kapsamında olan yabancılara talepleri halinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca “Çalışma İzni Muafiyet Teyit Belgesi” verilir.(Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı)

K-TÜRKİYE’DE BULUNAN BÜYÜKELÇİLİK VEYA KONSOLOSLUKLAR BÜNYESİNDE FAALİYET GÖSTEREN OKULLARDAKİ YABANCI ÖĞRETMENLER, KÜLTÜR KURUMLARINDA GÖREVLENDİRİLENLER İLE DİN KURUMLARINDA GÖREV ALACAK YABANCILARIN ÇALIŞMA İZİNLERİ (YÇİHKUY Md.54)

Mevcut uygulamada olduğu gibi Türkiye’de bulunan büyükelçilik veya konsolosluklar bünyesinde faaliyet gösteren okullardaki yabancı öğretmenler, kültür kurumlarında görevlendirilenler ile din kurumlarında görev alacak yabancıların çalışma izin talepleri Dışişleri Bakanlığı kanalıyla yapılmaya devam edilecektir.

İçişleri Bakanlığınca ikamet izni verilmesi uygun görülen yabancılara tanzim edilecek ikamet tezkereleri görev sürelerine paralel olarak beş yılı aşmayacak şekilde resen verilecektir.(Dışişleri ve İçişleri Bakanlıkları ile ilgili valilik)

L-YABANCILARA YASAKLANAN MESLEKLER KONUSU

Bilindiği gibi 4817 Sayılı Yabancıların Çalışma İzinleri Hakkında Kanunun 35 inci maddesi ile 11.06.1932 tarihli ve 2007 sayılı Türkiye’de Türk Vatandaşlarına Tahsis Edilen Sanat ve Hizmetler Hakkında Kanun yürürlükten kaldırıldığından 2007 sayılı yasada yer alan mesleklerin yabancılar tarafından icra edilebilmesi mümkün hale gelmiştir.

Ancak 2007 sayılı Kanunun dışında da yabancıların çalışma hayatına sınırlama getiren ve halen yürürlükte olan Kanunlar bulunmamaktadır. Nitekim 4817 sayılı Kanunun 13 üncü maddesi 2 nci fıkrasında bu konuya açıklık getirilerek “diğer kanunlarda yer alan, yabancıların çalışamayacağı iş ve mesleklere dair hükümler saklıdır” hükmüne yer verilmiştir.

Bu itibarla süreli, süresiz ve bağımsız çalışma izni verilenler ile muafiyet kapsamındaki yabancıların 2007 sayılı Kanun dışındaki Kanunlarda yer alan ve sırf Türk vatandaşlarına hasredilmiş bulunan iş ve mesleklerde çalışmaları mümkün bulunmamaktadır.

Örneğin, süresiz çalışma izni sahibi olan bir yabancının 1219 sayılı Kanun ile yabancılara yasaklanmış olan “doktorluk” mesleğini Türkiye’de icra etmesi mümkün değildir.

Yabancılara Yasaklanmış Meslekler :

1- 815 sayılı Kabotaj Kanunu uyarınca; kara suları dahilinde balık, istiridye, midye, sünger, inci, mercan, sedef, kum, ve çakıl ihracı, denizde kazaya uğrayan deniz araçları ile terkedilmiş enkazın kaldırılması, dalgıçlık, arayıcılık, kılavuzluk, deniz bakkallığı, deniz araçlarında; kaptanlık, çarkçılık, katiplik, tayfalık, amelelik, iskele rıhtım hamallığı, deniz esnaflığı.
2- 2920 sayılı Sivil Havacılık Kanunu uyarınca; Türkiye sınırları içerisinde hava yolu ile yük ve yolcu taşıma.
3- 3213 sayılı Maden Kanunu uyarınca; maden hakkı.
4- 5680 sayılı Basın Kanunu uyarınca; periyodik yayınlarda mes’ul müdürlük.
5- 2821 sayılı Sendikalar Kanunu uyarınca; sendika kuruculuğu.
6- 1618 sayılı Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları Birliği Kanunu uyarınca; seyahat acentelerinde mes’ul müdürlük.
7- 4458 sayılı Gümrük Kanunu uyarınca; gümrük müşavirliği.
8- 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu uyarınca; kooperatif yönetim kurulu üyeliği.
9- 1219 sayılı Tababet ve Şuabatı Sanatlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun uyarınca; doktorluk, hemşirelik, dişçilik, ebelik, hastabakıcılık.
10-6197 sayılı Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Kanun uyarınca; eczacılık.
11- 3958 sayılı Gözlükçülük Hakkında Kanun uyarınca; gözlükçülük.
12-6343 sayılı Veteriner Hekimleri Birliği ile Odalarının Teaşekkül Tarzına ve Göreceği İşlere Dair Kanun uyarınca; veterinerlik.
13- 2219 sayılı Hususî Hastaneler Kanunu uyarınca; özel hastanelerde sorumlu müdürlük.
14- 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu uyarınca;hakimlik ve savcılık.
15-1136 sayılı Avukatlık Kanunu uyarınca; avukatlık.
16-1512 sayılı Noterlik Kanunu uyarınca; noterlik.
17-2495 sayılı Bazı Kurum ve Kuruluşların Korunması ve Güvenliklerinin Sağlanması Hakkında Kanun uyarınca; özel veya kamu kuruluşlarında güvenlik görevliliği.

Gerek çalışma izni almış olarak gerekse çalışma izni olmadığı halde yukarıda sayılan meslekleri icra eden yabancılar hakkındaki yasal işlemler, “4817 sayılı yasaya muhalefet” gerekçesiyle yerine getirilecektir.

NOT : Freelancer ile iş yapan her firma bir makbuz istiyor, zaten makbuz kesilmez ise bu freelancer çalışan kişi açısında büyük bir risk taşıyor zira SADECE yapmış olduğu anlaşma ile haklarını savunamıyor.

Bu aslında çok basit bir şekilde yasallaştırılacak bir işlemdir. Tanıdığınız bir reklam firması vardır, onların üzerinden bir fatura kesersiniz ve aldığınız işin KDVsini fatura düzenleyen firmaya veririsiniz, Vergi kaçırma durumu ortadan kalkar.
 
Üst